1 Haziran 2015 Pazartesi

Biliyor musun Vivien, pişmanlık duyduğun çok şey olmadıkça, layıkıyla yaşamadığını söylerler." Tanrıyı Oynayanlar...



Her ne kadar profesyonel bir film eleştirmeni veya yorumcusu olmasam da bu film şiddetle önere bilceğim ve her yaştan insanın izlemesi gereken muhteşem bir film...(zaten gerçek bir yaşam öyküsünü anlatan filmler beni hep etkilemiştir.) Aslında filmle ilgili söylenecek yığınla söz var fakat kısa bi şekilde bahsedecek olursak...Konu bazında bakıldığında  hem mesleki değerlerin sadece teorik bir eğitimle gerçekleşmediğini anlatan hem de ırkçılığa dem vuran bir konu ağına sahip...Hayat şartları sebebiyle istediği kariyere ulaşamamış bir siyahi temizlik görevlisi ve ünlü bir profesörün omuz omuza geçen hayat hikayesi anlatılmakta... Mavi bebek adlı bir  hastalığının çözümünü bulmaları ile süregelen olaylar dizesi yer almakta..son olarak filmi  filmde geçen bir cümle ile sona  bağlamak en uygun ve muazzam kelimeler olacaktır...“Bugün birini onurlandıracağız. 
Kendisi bir tıp fakültesinde asla eğitim almamış olmasına rağmen, tıbbın en büyük öğretmenlerinden biri oldu. İnsan kalbinin ebediyen nasıl çalışacağını farklı bir şekilde anlamamıza yardım etti. Ve bunu okumaktan şeref duyuyorum. Johns Hopkins Üniversitesi Yönetim Kurulu, yenilikçi bir bilim adamı, seçkin bir öğretmen, yetenekli bir klinik teknisyeni olmasını göz önüne alarak, bugün, bu fahri doktorayı kendisine ödül olarak veriyor.. Bay Vivien Thomas…

Film künyesine baktığımızda ise 2004 yapımı ABD filmi yönetmen koltuğunda ise Josept Sargent oturmakta...


ÖNEMLİ OLAN ZAMANA UZANAN BİR HİKAYE YAZMAKTIR...VE BU GERÇEK BİR ÖĞRETMENİN İŞİDİR...(İMPARATORLAR KULÜBÜ)e



Önemli olan zamana uzanan bir hikaye yazmaktır diyerek başlamam sanırım yorumun için en güzel girizgah olacaktır...Gerçek bir öğretmenin aslında gerçek bir insanın nasıl olması gerektiğini anlatan fevkalade bir eğitim filmi...Tüm hayatını sadece öğrencileri üzerine kuran hem klasik hemde idealist bir öğretmen profili çizen William Hundert'in hayal kırıklıkları,başarıları ve sevinçlerini anlatan her öğretmenin kesinlikle izlemesi gereken bir film... Film , öğretmenliğin nasıl zorlu ve uzun bir yol olduğununda anlatıldığı, gerçek öğretmenliğin hikayesidir...Filmin olay örgüsü genellile öğretmen-sınıf durumları üzerinde ilerler ve bir yarışmaya seçilecek 3 öğrenci ana mantığı oluşturur...Filmden öyle bir sahne var ki insanın gerçekten kendini sorgulaması ve kendi ile yüzleşmesine sebep olur..((.Buraya Bay Bell hakkında doğru düşündüğümü değil yanıldığımı görmek için gelmiştim. Yıllar önce ona inanmakta haklı olduğumu görmek için gelmiştim. Ama bu, sürprizleri olmayan bir hikaye.  Bir tarih öğrencisi olarak ne saygısızlığına ne de başarısına şaşırabilirim. Ben kaybettim Sedwick. Ama hayatın değeri tek bir hata ya da bir başarı ile ölçülmez. Bana bunu diğer öğrencilerim öğretti.  Her ne kadar tökezlese de bir öğretmen her zaman bir öğrencinin karakterini ve bir insanın da kaderini değiştirmek için umut etmekten asla vazgeçmemelidir.)) Yetiştirdiğimiz öğrenciler bizim bir kopyamızdır..Her ne kadar zamanı geldiğinde unutulup bir köşede kalsakta yaşadığımız maneviyat en büyük hazinemizdir... İmparatorluk kulübü bunu anlatan eşsiz bir yapım..Film künyesine baktığımız da ise 2002 yapımı ABD filmi..Yönetmen koltuğunda ise Michael Hoffman oturmakta...


SİZCE KAYBETMEK EĞLENCELİ Mİ??? KAZANMA SANATI(MONEYBALL)



İlgi çekici bir film olma özelliği taşımakta...Bir beyzbol takımı menajerliğini yapan Biily in kendine bir asistan bulmasıyla olarlar dizesi başlamaktadır...Tükenmekte olan ve elindeki iyi oyuncuları diğer kluplere kaptıran bir takımın yeniden ve yeni bakış açılarıyla tekrar dirilmesi anlatılmaktadır...istatiksel  bir bakış açısıyla bir takımda ne gibi değişikliklerin yapılabileceği ve başarıya nasıl ulaşılacağı temel içeriğin kapsamıdır...Ayrıca filmde inanmanın önemi vurgulanmış ve inanılan herşeyin başarıya ulaşacağı teması sık sık vurgulanmıştır...Film  Klasik bir Amerikan filmi gibi görünümü çizsede farklı bakış açılarıyla izlenesi olma özelliğini yitirmemekte...Film künyesine baktığımızda ise 2011 yapımı ABD filmi...Yönetmen koltuğunda ise Bennett Miller oturmakta...


ADALET DAĞITMAYAN KANUN KANUN DEĞİLDİR!!!(MUHTEŞEM MÜNAZARACILAR...)



Yine gerçek bir yaşam öyküsünden alınan biyografik etkili bir eğitim filmi ile karşı karşıyayız...Filmin ana teması ırkçılık... Kısaca olay örgüsünden bahsedecek olursak Teksas ta yaşayan bir üniversite profesörünün siyahilerin mevcut düzende eşit eğitim olanaklarından yararlanamaması üzerine başlattığı münazaralar ve siyahi öğrencilerin giderek sözcüklerin gücünü anlamaları ve başarılı olmaları... Bu film de sabrın ve inancın başarısını görmek mümkün...Irkçılığın ve ayrımcığın tüm acı yüzü filmde yer almakta..Film künyesine baktığımızda ise 2007 yapımı ABD  filmi ....Yönetmen koltuğunda ise Denzel Washington oturmakta...